Teberru Sözleşmesi Nedir? Tarihsel Bir Bakış Bir tarihçi olarak, geçmişin derinliklerine inmek, sadece olayları kronolojik sırayla anlatmakla kalmaz; aynı zamanda o dönemin insanlarının düşünce biçimlerini, değerlerini ve toplumsal yapısını anlamaya çalışmak da önemlidir. Bu bağlamda, “teberru” kavramı, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir yere sahiptir. Peki, teberru sözleşmesi nedir ve tarihsel süreçte nasıl bir evrim geçirmiştir? Teberru’nun Tanımı ve Kökeni “Teberru”, Arapça kökenli bir kelime olup, İslam hukukunda “karşılıksız bağış” anlamına gelir. Bir kimsenin, mecburiyet olmaksızın, kendi rızasıyla ve sevap kazanma amacıyla başkasına mal veya menfaat vermesi teberru olarak kabul edilir. Bu tür işlemler, hibe, vakıf, sadaka gibi…
Yorum BırakZirvedeki Fikirler Yazılar
Karın zarı kanseri nerelere sıçrar? Küresel ve yerel bir yolculuk Bir konuyu anlamak için bazen haritayı açıp farklı yönlerden bakmak gerekir. Ben de periton (karın zarı) kanserini —ve peritona sıçrayan kanserleri— böyle okurum: bir yanda dünyadaki ortak biyoloji, diğer yanda kültürlerin ve sağlık sistemlerinin şekillendirdiği yerel hikâyeler. “Nerelere sıçrar?” sorusu sadece anatomi değildir; algılar, gecikmeler, umut yolları da bu sorunun içindedir. “Sıçrama” nasıl olur? (Evrensel biyoloji) Periton yüzeyi, karın organlarını saran geniş bir zar. Kanser hücreleri çoğunlukla transkoelomik yayılım denen yolla —yani karın içi sıvıyla taşınarak— bu yüzeylere “tohum” gibi tutunur. Bu yüzden omentum (karın içi “önlük” diye anılan yağlı…
Yorum BırakRuhsal Boşluk ve Ekonomik Perspektif: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomi, kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlı kaynakların farklı alternatifler arasında nasıl tahsis edileceği sorusuyla ilgilenir. Bu perspektif, yalnızca maddi unsurlar için geçerli değildir; aynı zamanda ruhsal ve psikolojik kaynaklar üzerinde de etkili olabilir. İnsanlar, zaman, enerji ve duygusal kapasite gibi sınırlı kaynaklara sahiptir ve bu kaynakları nasıl kullanacaklarına karar verirken, her seçim bir fırsat maliyeti yaratır. Bu, ekonomik kararlarla benzer bir biçimde, ruhsal boşluğun ortaya çıkmasına yol açabilir. Ruhsal boşluk, bireylerin yaşamlarında derin bir anlam ve tatmin eksikliği hissettikleri, bireysel ya da toplumsal düzeyde hissedilen bir durumdur. Bu durum, ekonomik…
Yorum BırakMülkiye Mektebini Kim Açtı? Kültürel Kimlik ve Toplumsal Yapılar Üzerine Bir Antropolojik Bakış Bir antropolog olarak, dünyadaki kültürlerin çeşitliliğini anlamak için her zaman yeni yollar ararım. İnsanlar, tarih boyunca yalnızca fiziksel çevreleriyle değil, aynı zamanda birbirleriyle kurdukları ilişkilerle, sembollerle ve ritüellerle de kendilerini tanımlamışlardır. Bu bağlamda, bir kültürün veya toplumun, varlığını sürdürebilmesi ve gelişebilmesi için eğitim ve toplumsal yapıların nasıl şekillendiği oldukça önemlidir. Mülkiye Mektebi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde açılmış ve özellikle kamu yönetimi ile ilgili entelektüel birikimlerin şekillendiği önemli bir kurumdur. Ancak bu okulun kurulma süreci, sadece bir eğitim yapısının ortaya çıkması değil, aynı zamanda dönemin toplumsal yapılarının, kültürel…
Yorum BırakMerkezi Makam Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsanın Doğasında Merkezi Olma Arzusu Bir psikolog olarak, her gün insan davranışlarını çözümlemeye çalışırken karşılaştığım en ilginç olgulardan biri, insanların “merkezi makam” kavramına nasıl tutunduklarıdır. Toplum içinde, grup dinamiklerinde ve hatta bireysel yaşamda, merkezi bir pozisyonda olma isteği oldukça yaygındır. Peki, gerçekten merkezi bir makamda olmak neden bu kadar çekicidir? İnsanlar neden bu pozisyonu sahiplenmeye çalışırlar? Bu sorular, yalnızca toplumsal normlar ve kültürel faktörlerle açıklanamaz. Psikolojik bir bakış açısıyla bu konuyu ele almak, hem bireylerin içsel dünyalarına dair derin ipuçları sunar hem de toplumun işleyişini anlamamıza yardımcı olur. Merkezi Makamın Bilişsel Boyutu…
Yorum BırakKarasal İklimde Yetişen Ürünler Nelerdir? Doğanın Sertliğinden Doğan Bereketli Hikâyeler İklim, yalnızca doğanın ritmini değil, bizim hayatımızı da şekillendirir. Çocukluğumda dedemin Orta Anadolu’daki küçük tarlasını ziyaret ettiğimde, toprakla konuşur gibi çalışan insanların sabrına hayran kalırdım. Yazın kavurucu sıcağına, kışın dondurucu soğuğuna rağmen bu topraklardan hayat fışkırırdı. İşte bu yazıda, karasal iklimin sert koşullarında filizlenen o dayanıklı bitkilerin ve ürünlerin hikâyesine, veriler ve gerçek yaşam örnekleriyle birlikte yolculuğa çıkıyoruz. Karasal İklim Nedir? Tarım Üzerindeki Etkisi Karasal iklim, yazların sıcak ve kurak, kışların ise soğuk ve kar yağışlı geçtiği iklim tipidir. Bu koşullar bitkiler için zorlu bir sınavdır. Ancak doğa, uyumun ustasıdır:…
Yorum BırakKonik Yazı Nedir? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliğini her zaman büyük bir merakla keşfederim. İnsanlık tarihinin her adımında, topluluklar kendi dünyalarını anlamlandırmaya, kendilerini ifade etmeye ve hayatta kalmaya çalıştılar. Her kültür, farklı araçlarla bu anlamı oluşturdu ve bunlardan biri de yazıydı. Yazı, toplumların kimliklerini, ritüellerini ve inançlarını simgelerken, bir toplumun kültürel yapısını ve toplumsal ilişkilerini de yansıtır. Bu yazıda, bir yazı türü olan “Konik Yazı”ya odaklanarak, semboller, ritüeller, topluluk yapıları ve kimlikler çerçevesinde bu yazının antropolojik anlamını derinlemesine inceleyeceğiz. Konik Yazı: Kültürel Bir İfade Biçimi Konik yazı, çoğunlukla taş, metal veya diğer sert yüzeylere kazınarak yapılan bir…
Yorum BırakKarakılçık Ekmeği İyi midir? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Sağlık, Kültür ve Gelecek Üzerine Bir Yolculuk Hayatın en sıradan gibi görünen alışkanlıklarının bile derin anlamlar taşıdığını düşündünüz mü hiç? Ekmek mesela… Neredeyse her sofrada var, ama içeriği, üretimi ve anlamı coğrafyadan coğrafyaya değişiyor. Son yıllarda adını giderek daha çok duymaya başladığımız “karakılçık ekmeği” de tam olarak böyle bir konu: Hem binlerce yıllık bir mirasın temsilcisi hem de geleceğin sürdürülebilir beslenme tartışmalarının merkezinde yer alabilecek bir değer. Gelin, bu özel ekmeğin iyi olup olmadığını sadece “sağlıklı mı değil mi?” basitliğinde değil, küresel ve yerel dinamikleri de hesaba katarak birlikte tartışalım. — Karakılçık…
Yorum BırakKarakoçan Ne Zaman İlçe Oldu? Küresel ve Yerel Dinamiklerle Bir Dönüşümün Hikâyesi Karakoçan, 1936 yılında Elazığ’a bağlı bir ilçe statüsüne kavuşmuştur. Ancak bu tarih, yalnızca bir idari kararın değil; sosyo-kültürel bir dönüşümün de başlangıcıdır. Farklı açılardan bakmayı seven biri olarak hep merak etmişimdir: Bir yerleşim yeri “ilçe” olduğunda ne değişir? Sadece tabelası mı yenilenir, yoksa insanların hayatı, kimliği, dünyaya bakışı da dönüşür mü? Bu merak beni Karakoçan’ın hikâyesine götürdü. Çünkü Anadolu’nun doğusundaki bu mütevazı ilçenin yolculuğu, sadece yerel bir yönetim kararının değil, tarihsel, kültürel ve hatta küresel süreçlerin de aynası gibidir. Karakoçan’ın İlçeye Giden Yolculuğu Karakoçan, Doğu Anadolu’nun kadim yerleşimlerinden…
Yorum BırakIcabet Etmek Nasıl Yazılır? Bir Antropolojik İnceleme “Kültürlerin zenginliği, dilin ve sembollerin içerdiği anlamlarda gizlidir. Her kelime, bir topluluğun tarihini, değerlerini ve kimliğini anlatan birer işarettir.” Bu düşünce, antropologların kültürel çeşitliliği anlamaya yönelik bir bakış açısını yansıtır. İnsanlar, ritüelleri, sembolleri, topluluk yapıları ve kimlikleri aracılığıyla dünyayı anlar ve anlamlandırır. Kelimeler, bu anlamların şekillendiği temel araçlardır. Bugün, dilin gücünü ve kültürler arası etkileşimi ele alarak, “icabet etmek” ifadesini antropolojik bir perspektifle inceleyeceğiz. Bu kelime, toplulukların değerlerini ve ritüel pratiklerini yansıtan önemli bir sembol olabilir. Icabet Etmek ve Ritüellerin Toplumsal Anlamı Icabet etmek, genellikle bir çağrıya, davete veya isteğe cevap vermek anlamında…
Yorum Bırak